İnsanlarda iki adet böbreglomerüllerden geçirir ve idrar oluşturur. Böbrek idrar üretimi nedeniyle; tüketilen gıdaların sindirilmesi esnasında ortaya çıkan zehirli maddelerin ve ekstra suyun uzaklaştırmasını sağlar. Ayrk bulunmakta olup bu böbrekler, arkada bel omurlarının yanında her iki taraftadır. Yaklaşık olarak ağırlığı 150gr, boyu yaklaşık 12,eni 6, kalınlığı 3 cm Böbreğin temel görevi idrar oluşturmaktadır. Kalp tarafından pompalanan kanı alan böbrek kanı ıca böbrekler renin hormonunun etkisiyle kan basıncının kontrolünde, eritropoetin hormonunun katkısıyla kan hücrelerinin oluşmasında ve kalsiyum fosfor dengesini ayarlayarak kemik metabolizmasında etkilidir. Büyük oranda böbrek fonksiyonlarının faaliyetlerinin çalışmasının azaldığı hastalara diyaliz tedavisi başlatılmalıdır. İki tür diyaliz tedavisi bulunmaktadır.
Hasta kanının özel makineler yardımıyla damardan alınıp temizlendikten sonra tekrar hastaya enjekte edilmesi işlemidir. Vakanın risk durumuna göre 1-3 kez yapılmalıdır.
Kanda bulunan zararlı maddelerin temizlenmesi ve vücutta eksik olan bazı tuzların tamamlanması için yapılan hemodiyaliz işlemi öncesinde diyalizör belirlenir ve sterilize edilir. İşlem öncesinde diyaliz cihazından iki litre kadar serum fizyolojik geçirilerek sterilizasyon işlemi sırasında kullanılan maddeler cihazdan uzaklaştırılır. Hemodiyaliz için hastaneye gelen hastaya öncelikle damar yolu açılır. Bu işlem için üç farklı yol izlenebilir:
- Kateter: Geçici damar yolu için kullanılan kateter, kasıktan, boyundan ya da köprücük kemiğinin alt kısmından takılır. Takıldıktan hemen sonra kullanılabilen katetere, çoğunlukla acil durumlarda gerek duyulur.
- Fistül: Hemodiyaliz için en güvenilir yol olan fistül, aynı zamanda en uzun süre ile kullanılabilen yöntemdir. Atardamar ve toplardamarın cerrahi operasyonla birleştirilmesi sonucunda elde edilen arteriyovenöz fistül (AVF), iyi bir diyaliz için gerekli olan toplardamar içindeki kan akımını hızlandırır. Kalıcı damar yolu olan fistülün, hemodiyaliz amacıyla kullanılabilmesi için operasyonun ardından yaklaşık 2-3 hafta geçmesi gerekir.
- Greft: Bir diğer kalıcı damar yolu olan greft, vücuda yapay damar takılması olarak tanımlanabilir. Cerrahi müdahale ile yapılan greftte de atardamar ve toplardamar suni bir damarla birleştirilir. Greftin, hemodiyaliz için kullanımından önce de yaklaşık 2-3 hafta beklenmesi gerekir.
Hastaya, kirli kanın damardan alınması ve hemodiyaliz ile temizlenen kanın dolaşım sistemine geri verilmesi için iki iğne yerleştirilir. Fistül, greft ya da kateter kullanılarak hastadan alınan kan, diyaliz cihazına çekilir. Kanda bulunan üre, kreatinin, fosfor ve potasyum gibi vücuttan atılması gereken atık maddeler vücuttan alınarak diyalizör adlı yapay bir filtreden geçirilir. Kanın, diyalizör adı verilen çok sayıda kılcal filtreden geçişi sırasında kandan filtrelenmesi gereken zararlı maddeler kılcal filtrelerin dışında bulunan diyalizat sıvısına aktarılarak kandan uzaklaştırılır. Bu işlemin ardından kan, vücuda geri verilir. Farklı bir deyişle toplardamardan bir iğne aracılığıyla alınan kan, diyaliz makinesinden geçirilir ve filtrelenir. Kan dolaşımından uzaklaştırılması gereken maddeler ayrıştırıldıktan sonra kan, tekrar damar yolu ile hastaya verilir. Bu işlem yaklaşık dört saat boyunca devam eder.
Yapay böbrek olarak da bilinen hemodiyaliz, kanın vücut dışında bir makine aracılığıyla temizlenmesinin ardından tekrar dolaşım sistemine verilmesi yöntemidir. Hastanın sağlık durumuna göre haftada iki ya da üç kez yapılan hemodiyaliz işleminin her bir seansı yaklaşık dört saat sürer. Hemodiyalizin avantajları şöyle sıralanabilir:
- Hastanın bakım yükünü azaltır.
- Tedavi, eğitimli personel tarafından yapılır.
- Peritoneal diyalize kıyasla daha hızlı, verimli ve konforludur.
- Zararlı maddeler, hızla vücuttan uzaklaştırılır.
- Diğer yöntemlere göre daha uzun aralıklarla yapıldığından hastanın yaşam kalitesini artırır.
- Hemodiyaliz ünitesinde hastalar, birbirleriyle iletişim kurarak stres seviyelerini düşürebilirler.
Farklı nedenlerden dolayı kronik böbrek yetmezliği gelişen hastalarda, böbreğin en küçük işlevsel birimi olan nefron sayısı geri döndürülemez bir şekilde azalır. Böbreklerin, sağlıklı bir şekilde işlevini yerine getirememesine bağlı olarak vücudun su, elektrolit ve pH dengesi bozulur. Hayati tehlikeye yol açan bu durum, hemodiyaliz yöntemi ile düzenlenir. Dolayısıyla hemodiyaliz, böbrek nakli ile tedavi olmayı bekleyen kronik böbrek hastalarının ihtiyaçlarının karşılanması için yaygın olarak uygulanan bir yöntemdir. Ayrıca böbreklerin geçici olarak görevini yerine getiremediği akut böbrek yetmezliği vakalarında da hemodiyaliz uygulanabilir. Kronik böbrek yetmezliği olan kişilerin, düzenli olarak hekim kontrolüne gitmeleri gerekir. Böylece hastanın, ne sıklıkla ve ne kadar süreyle hemodiyaliz yaptırması gerektiği rahatlıkla saptanabilir. Hastanın ne tip diyalizöre ihtiyaç duyduğu, tedavi sırasında diyaliz cihazında kan ve diyalizatın hangi hızda dolaşması gerektiği de belirlenir. Kronik böbrek yetmezliği hastalarının, aşağıdaki belirtileri göstermesi durumunda mutlaka bu semptomları hekime bildirmesi gerekir:
- Bacaklarda şişlik
- Nabız düşüklüğü veya yüksekliği
- Bilinç kaybı ya da bozukluğu
- Yorgunluk ve hâlsizlik
- Nefes darlığı
- Bulantı
- İştah ya da kilo kaybı
- Hıçkırık
- Uyku bozuklukları
Bu belirtilerin ışığında yapılan muayene ve tetkikler sonunda diyaliz programının yeniden düzenlenmesi gerekebilir.
Hemodiyaliz hastalarının diyaliz programına uyması son derece önemlidir. Tedavi periyodunun atlanması, sağlık açısından son derece zararlıdır. Tuz ve sıvı tüketimi, hekimin belirlediği sınırlar içinde tutulmalıdır. Ayrıca fosfor ve potasyum tüketimi de kontrol altında tutulmalıdır. Kan düzeyinde fosfor, kalsiyum ve parathormon seviyelerine göre D vitamini kullanılması gerekebilir. Bu yüzden hemodiyaliz hastalarının diyetisyene başvurması ve hastanın kendisine uygun bir diyet listesi oluşturulması son derece önemlidir. İdeal kilonun korunması, düzenli egzersiz, alkol ve sigara tüketiminin bırakılması da hemodiyaliz hastalarının yaşam kalitesini yükselten etkenler arasında yer alır.
Hastanemizde hastaların evden hastaneye ve hastaneden eve rahatça ulaşım sağlaması için hastane bünyesinde servis hizmeti bulunur. Hastanın hemodiyaliz işlemi sırasında konforunu arttırmaya yönelik olarak uydu yayınlarının takibinin yapılmasını sağlayan LCD sistemi mevcuttur. Tüm bunların yanı sıra olası diyaliz dışı sağlık problemleri için konsültasyon sistemi bulunur. Beslenme programı için uzman diyetisyenlerden de destek alınabilir.
Diyaliz Ünitemiz 9+1 Yataklı Olarak Hizmet Vermekte olup Hastanemiz bodrum kat da yer almaktadır. Sağlıklı günler dileriz.